Borsamız Ayçiçeği 2016 Raporunu Yayınladı

  • 02.07.2016
  • tarsustb

Tarsus Ticaret Borsası yaklaşan Ayçiçeği sezonu nedeniyle hazırladığı raporunu yayınladı. Başkan Murat Kaya 2016 yılında Dünya ve Türkiye projeksiyonunu değerlendirildiği rapora dair bitkisel yağ ihtiyacımızın önemine değinerek durumu lehimize çevirmek için önerilerini ifade etti.

Başkan Murat Kaya şu ifadelere yer verdi; 

Ayçiçeği dünyada ve Türkiye`de en önemli yağ bitkilerinden biri olup, ülkemizde çoğunlukla yağlık olarak yetiştirilmektedir. Hemen her bölgemizde yetişen, yüksek oranda ve kaliteli yağ içeren ayçiçeği ülkemizde yağ bitkileri ekim alanı 500–650 bin hektarla pamukla aynı sırayı paylaşmakta ve bitkisel yağ tüketiminin yaklaşık %50`sini karşılamaktadır.
Yağlı tohumlardaki üretim maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle dış pazar fiyatlarıyla rekabet edememesi, birim alandaki getirisinin düşük olması sebebiyle, yetiştirildikleri bölgelerdeki alternatif ürünlerle rekabet edememesi, Dünya ham yağ fiyatlarının Türkiye’ye göre daha düşük olması, ürün planlamasının ve yağlı tohum üretimin artırılmasına yönelik politikaların etkin olamaması, Türkiye’de yağlı tohum üretiminin yeterli olmayışının nedenleri olarak sıralanabilmektedir.
Yıllardan beri bu üretim açığını kapatabilecek bir çözüm bulunamamıştır. Bu durum, ithalata bağımlı bitkisel yağ sektörümüzü, dünya pazarındaki dalgalanmalara karşı kırılgan kılmaktadır.
Diğer yandan son yıllarda bitkisel yağlar, gıda sektörü dışında biyodizel üretiminde kullanılmasıyla birlikte enerji sektörünün de hammaddesi haline gelmiştir. Diğer bir ifadeyle artık bitkisel yağlar; gıda, enerji ve kimyasal sektörlerde yoğun olarak kullanılan stratejik üründür. Bitkisel yağ sektörümüzde hedef, gelecek yıllarda dışa bağımlılığın azaltılmasıdır. Türkiye’de bitkisel yağ sanayinin temel sorunu, hammaddede dışa bağımlılıktır.
Ülkemizdeki yağlı tohum ve margarin işleme kapasitesinin %50 dolayında kullanıldığı dikkate alındığında, ithalatın tohum olarak yapılması, önemli bir kazanç sağlayacaktır.
Ancak son yıllarda giderek artan ve az gelişmiş ülkelerde büyük sorunlar yaratabilecek olan küresel gıda ihtiyacı göz önüne alındığında, yağlı tohum üretiminin yakıt amacıyla kullanılmasının tarım sektörünü olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir.
Ayçiçeği tarımı Trakya Bölgesindeki alanlar dışındaki Orta Anadolu’da daha çok çerezlik ayçiçeği üretimine yöneliktir.Ayçiçeği tarımı için ülkemizde uygun ekolojik koşullar olmasına rağmen ekim alanı arttırılamamaktadır.
Bu sorunun aşılabilmesi için Ayçiçeğinin özellikle İç Anadolu Bölgesinde şekerpancarı ile ekim nöbetine girmesi veya şekerpancarı ekiminin sınırlandırıldığı alanlarda bu bitkinin yerine ekilmesi ülkemiz ayçiçeği üretiminin artmasına önemli katkıda bulunacaktır. Aynı şekilde Ege Bölgesinde buğday, arpa hasadını takiben ayçiçeğinin daha geniş olarak yer alması da ekim alanı artışına katkı sağlayacaktır.
Ülkemizde ayçiçeğinde hibrit tohum kullanım oranı hemen hemen % 100 seviyesinde olmasına rağmen ekimi yapılan hibrit çeşitlerin yağ oranları düşüktür.
Bu konuda yağ oranları yüksek hibrit tohumların kullanımı arttırılmalı ve ekolojik koşullara, bölgelere uygun olarak üretilmeleri sağlanmalıdır.
Son yıllarda artan rafine ayçiçek yağı ihracat potansiyeli ve biyodizel sektöründen gelecek talepler de dikkate alınırsa ülkemiz yağlık ayçiçeği üretiminin en az 2,0-2,5 milyon ton olması gerekmektedir.
Ülkemiz yağlık ayçiçeği kırma kapasitesi 1-1,5 milyon ton seviyesinde olup, hammadde yetersizliği ve ithal ham ayçiçek yağı ile rekabet edilememesi nedeniyle bu kapasitenin en fazla % 50’si aktif olarak kullanılabilmektedir.
Biyodizel için uygun Oleik tip ayçiçeği üretimi de yaygınlaştırılmalı ve desteklenerek teşvik edilmelidir.
Bu önerilerimiz ışığında hazırladığımız 2016 Yılı Ayçiçeği raporumuzun faydali olmasını temenni ediyor, üreticilerimize bol kazançlı bir sezon diliyoruz.

 

RAPORA ULAŞMAK İÇİN 

Borsamız Ayçiçeği 2016 Raporunu Yayınladı