Mısır dünyada ekim alanı bakımından buğday ve çeltikten sonra 3. sırada yer alırken üretim miktarı bakımından ilk sırada yer almaktadır.
Mısır ülkemizde 500-550 bin ha. ekim alanı,  2.300.000 ton üretim miktarı ile , buğday  ve arpadan sonra üçüncü sırada yer almaktadır.
* Kaynak: 1998.D.İ.E.,Tarımsal Yapı ve Üretim, Başbakanlık,Ankara

           
Toplam üretimin yaklaşık yarısının gerçekleştirildiği Akdeniz bölgesi (721 kg/da) verim bakımından Türkiye ve Dünya ortalama veriminin üzerindedir.
Çukurova Bölgesinde mısırın toplam ekim alanı 136.290 ha., toplam üretim miktarı 868.597 ton ve ortalama tane verimi  820 Kg/da.’dır ( Anonymous, 1997).
 
2. MISIRIN MORFOLOJİSİ VE DÖLLENME BİYOLOJİSİ                                     
            Mısır yüksek oranda (%96) yabancı döllenen bir bitkidir.
2.1. Çiçek Yapısı : Mısır bitkisinde erkek çiçekler tepe püskülünde, dişi çiçekler ise sap boğumundan çıkan koçanlar üzerinde toplanmıştır.
2.1.1. Erkek Çiçekler (Tepe Püskülü ) : Bir mısır bitkisi 3-5 milyon polen vermektedir. Tepe püskülünde bitkinin koçan püskülü vermesinden  1-3 gün önce çiçeklenme başlar. Nemli ve serin havalar mısırda çiçeklenme süresini uzatır, sıcak ve kurak havalar ise kısaltır. Bir bitkinin çiçektozu verme süresi 1 hafta yada 10 gün sürer.
2.1.2. Dişi Çiçekler (Koçan) : Koçan püskülü çıkışı, tepe püskülünün görünmesinden 4-8 gün sonra olur. Bir koçanda püsküllerin çıkışı, hava koşullarına da bağlı olarak, 2-4 günde tamamlanır. Her koçanda 300-1000 püskül oluşur ve polen tozu alıncaya kadar 10-15 gün canlı kalabilir. Koçan üzerinde stigmalarını ilk çıkaranlar orta ve alt başakçıklardır. Üst başakçıklarda stigma gelişmesi daha geçtir. Bu yüzden , koçanın üst ucundaki çiçeklerin tozlanma , döllenme ve dane doldurma olanakları daha kısıtlıdır. Püskül çıkar çıkmaz döllenmeye hazırdır. Koçan püskülü üzerine düşen çiçektozları 5-10 dakika sonra çim borusunu oluşturur ve yumurtalığa doğru uzatmağa başlar. Döllenmeden sonra ilk koçan  püskülü pörsür ve kısa zamanda kurur.
 
3. MISIR BİTKİSİNİN İKLİM İSTEKLERİ
3.1. Mısırın Sıcaklık İsteği : Normal olarak mısır bitkisi 10-11 C0’de çimlenmeye başlayabilmektedir. 5-10 cm derinliğindeki toprak sıcaklığı 15 C0’ye ulaştığında çimlenme olayı hızlanır.
Çimlenme sırasında, kök ve sap uzama miktarı ile sıcaklığın 10-30 C0 arasında yer almasıyla doğrusal ilişkisi vardır. Sıcaklık 32 C0’ye ulaştığında kök ve sap uzamasında ani bir azalma görülür ve sıcaklık 40 C0’ye ulaşınca çimler ölür. Öte yandan sıcaklık 9 C0’nin altına düşerse de kök uzaması durur.
Mısır üretimi için ideal sıcaklık 24-32 C0’ler arasıdır. Mısır bir sıcak iklim bitkisi olmasına rağmen aşırı sıcaklık isteyen bir bitki değildir. Sıcaklık 38 C0’ye ulaştığında sulama şartlarında bile transprasyonla kaybettiği suyu kökler vasıtasıyla karşılayamaz. Bitki turgoritesini kaybeder. Bu durum bir kaç gün devam ederse hücre yapısı esnekliğini kaybeder ve tekrar eski formuna dönemez.
Tepe püskülü çıkışı ve tozlanma sırasında sıcaklık 32 C0’nin üzerine çıktığında üreme organlarındaki farklılaşma çok hızlı gelişir. Koçan püskülleri çabuk kurur. Bu nedenle püskül içerisinde polen tozlarının çimlenip tüpte ilerlemesini sağlayacak yeteri kadar rutubeti bulamaz. Polen keseleri kuruduğundan polenleri dışarıya çıkaramaz veya polenler kendi canlılıklarını kaybederler. Bunun sonucu olarak da koçanda tane bağlama oranı azdır.
Üreticilerin çoğu mısır bitkisinin sıcak gecelerde de iyi geliştiğine inanırlar. Halbuki durum bunun tam tersidir. Mısır bitkisi sıcak ve rutubetli gecelerde iyi bir gelişme göstermez.  Sıcak ve rutubetli gecelerde solunum oldukça artar ve böylece daha çok enerji sarf edilir. Klimaya ihtiyaç duyulduğu geceler, mısırın gelişimi için uygun olmayan gecelerdir. Mısır için en ideali serin geceler, güneşli günler ve orta sıcaklıktır.
3.2. Işık İsteği : Döllenmeden sonraki ilk bir kaç gün, verimi etkileyen diğer faktörler gibi ışıklanma açısından da bitkiler için kritik bir dönemdir. Bu konuda yapılan araştırmalarda; döllenmeden sonraki ilk 3 günlük dönemde % 90 gölgelenme (tam bulutluluk) bir melezin verimini % 25 düşürdüğünü; altı günlük gölgelenme % 71 düşürdüğü belirlenmiştir. Gölgelenmeye daha töleranslı bir melezde bile % 16-44 arasında verim azalması belirlenmiştir.
Ancak güneş enerjisinin yüksek olduğu aşırı sıcak bir günde de bol ışık alan tepedeki yapraklarda bile yüksek sıcaklık, fotosentezin tamamen durabileceği unutulmamalıdır.
3.3. Ortalama Bağıl Nem İsteği : Mısır için optimum ve minimum bağıl nem değerleri sıcaklığa ve alınabilen su miktarına bağlı olmakla birlikte; genel olarak nem %60’ın altına düşmemesi gerekir. % 50 düzeylerine inen bağıl nem ortamında bitki, maksimum transprasyondan sonra stomalarını kapatmak zorunda kalır.  Nemin % 75’den % 50’ye düşmesi su tüketimini iki katına çıkarır. Mısır bitkisinin özellikle tozlanma dönemindeki düşük hava neminden olumsuz etkilenmesi tane bağlamayı aksatır ve transprasyonla su kayıplarını arttırır. Döllenme stresi nem stresiyle birlikte % 6 dişi çiçekteyken her gün için % 3 verim kaybı yaparken,% 75 dişi çiçekteyken her gün için verim kaybı % 7 olduğu belirtilmektedir. Dane doldurma dönemdeki Nem stresinden dolayı stresli her gün için verim düşüşünü %4.1 olarak bulunmuştur.
4. YETİŞME PERİYODUNDAKİ SU İSTEĞİ
 
Mısır bitkisi tarla bitkileri ve tahıllar içinde suyu en ekonomik kullanan bir bitkidir. Örneğin 1 gr kuru madde için 270 gr gibi düşük miktarda su tüketmektedir.
Ancak toplam  transprasyon yüzeyi, oluşturduğu kuru madde miktarı ve yetiştiği dönemdeki yüksek buğulaşma nedeniyle, gerekli su miktarı fazladır. Çünkü mısır bitkisinin en aktif olduğu Haziran-Temmuz- Ağustos aylarında mısır tarlasında günde dekardan 4 tondan fazla suyun transprasyonla atmosfere verildiğini yapılan çalışmalar ortaya koymuştur.
Yapılan çalışmalar sonunda, mısır su tüketimine ilişkin genelde yüksek değerler bulunmuş; ana ürün mısır tarımında en fazla su tüketiminin genellikle Temmuz ayında olduğu, bunu sırasıyla Ağustos ve Haziran aylarının izlediği;
İkinci ürün  mısır yetiştiriciliğinde ise su tüketiminin Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında giderek arttığı belirlenmiştir. Mısır bitkisinin iyi bir verim için yetişme dönemi boyunca topraktan 500 mm su alması gerektiğini, toprakta 150 mm’likbir suyun depolanması için 450 mm lik suyun gerektiği saptanmıştır.
5. MISIRDA KURAKLIĞIN FİZİKSEL VE MORFOLOJİK ETKİLERİ
 
1-Kuraklık ve ısı değişiminden, üsten bir kaç yaprak yanık duruma geçer ve ölür.
2-Devam eden kuraklıkta genç yapraklar ölür ve sonunda tepe püskülü zarar görür, fonksiyonunu kaybeder.
3-Solma, buruşma alt yapraklardan başlayarak bütün bitkilerde meydana gelir
4-Tepe püskülü öncesi meydana gelen kuraklık dolayısıyla bitki boyunda  genelde azalmalar olmaktadır. Şayet yeterli su bulunursa bu kısalan bitkilerde yüksek verim verebilecek kapasitededir.
Tozlanma zamanı meydana gelecek kuraklıktan dolayı tane bağlama oranı düşer. Bu durumda kuraklığın zararı;
a) Polen keseleri kuruduğundan açılmaz polenler dışarı çıkamaz.
b) Yüksek ısı ile polenler ölür
c) Koçan püskülü polen kabul etmez
d) Çiçeklenme döneminde toprak neminin azlığı, tepe püskülü çıkışını hızlandırırken koçan püskülü çıkışını geciktirir. Bu da tepe püskülü ile koçan püskülü arasında uyumsuzluğu oluşturur.
6. TOPRAK İSTEĞİ
 
 Mısır bitkisinin toprak seçiciliği fazla değildir. Uygun ve zamanında işlenen ve gerekli bitki besin maddeleri verilen değişik tip topraklarda mısır başarıyla yetiştirilebilir. Ancak, mısır bitkisi en iyi gelişmeyi ve en yüksek verimi organik madde ve bitki besin maddelerince zengin, drenajı ve havalanması iyi olan derin, sıcak, tınlı topraklarda gösterir. Aşırı asit ve aşırı alkali topraklar mısır yetiştiriciliği için uygun değildir. En uygun pH derecesi 6-7 dir.
7. MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİNİN SEÇİMİNDE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMASI GEREKEN FAKTÖRLER
 
 Çukurova bölgesinde, ana üründe (FAO 650-750) 120-135 günlük, ikinci ürün mısır yetiştiriciliğinde ise erkenci ve orta erkenci olum grubuna giren (FAO 550-650) 105-115 günlük çeşitlerin seçimi daha uygundur.
Koçan kabuğu ucu kapalı olmalı
Yatmaya dayanıklı olmalı
Zararlı ve hastalıklara dayanıklı
Hasat esnasında tanedeki rutubet % 25’in altında olmalı
Sıcağa toleransı iyi olmalı
Verim (Koçanda 500-600 dane iyi bir verim demektir) yüksek olmalıdır.
8. TOPRAK HAZIRLIĞI
 
8.1. Ana Üründe Toprak Hazırlığı : Ana ürün mısır için en iyi tohum yatağı, ilk sürümü derin sürüm ile başlayan toprak işleme sistemidir. Derin sürüm işlemi, dipkazan, kulaklı pulluk, diskli pulluk ve çizel gibi toprak işleme aletleri ile yapılabilir.
8.2. İkinci Ürün Mısır Yetiştiriciliğinde Toprak Hazırlığı: İkinci ürün mısır yetiştiriciliğinde genellikle 3 değişik toprak işleme yöntemi kullanılır.
8.2.1. Klasik Toprak İşleme:Toprak pullukla derin sürüldükten sonra tohum yatağının hazırlanmasıdır. Fakat II. Ürün mısır yetiştiriciliği için maliyeti yüksekliğinden dolayı tercih edilmez.
Azaltılmış Toprak İşleme: Toprak işlemesinde pulluğun devreden çıkarılarak, goble, diskaro, rotatiller, rotavatör v.s. aletlerle tohum yatağının hazırlanmasıdır.
Sıfır Toprak işleme: A.B.D.’de oldukça yaygınlaşan bu yöntem yurdumuzda henüz yaygın değildir.
II. ürün mısır yetiştiriciliğinde en uygun toprak işleme şekli azaltılmış toprak işleme şeklidir. Toprak işleme derinliği de 15 cm den az olmamalıdır.
II. Ürün mısır yetiştiriciliğinde zamanın önemine binaen toprak hazırlığında ekim+ sulamanın, sulama + ekime göre 12-15 günlük erkencilik sağladığından dolayı bu ekim şekli önerilebilir. Bu sayede de II. Ürün için daha geççi çeşitlerin yüksek verim kabiliyetinden faydalanılmış olur.
EKİM ZAMANI
 Mısırın ana  ürün olarak ekilmesi halinde uygun iklimde  Nisan ayı başı ,Nisan ayı ortası ile Mayıs ayının ilk haftası arasındaki ekilişlerin en uygun olduğu, ll.ürün ekilişlerinde ise buğday hasadından hemen sonra ve en geç Temmuz ayı başına kadar ekim işleminin gerçekleştirilmesi gerektiği belirlenmiştir.
10. EKİM DERİNLİĞİ VE DEKARA ATILACAK TOHUM MİKTARI
 
Ekim derinliği ana ürün için 5-6 cm., II üründe 6-8 cm. olmalıdır. Dekara atılacak tohum miktarı ise çeşitlerin bin dane ağırlığına göre değişmekle beraber 2-2,5 kg /da tohum yeterli bitki sıklığını sağlamaktadır.
11.BİTKİ SIKLIĞI  
 
Ana ürün için 70*25 cm. II ürün için ise 70*20 cm. sıra arası ve sıra üzeri mesafelerinde olmalı; yani erkenci ve kısa boylu çeşitler için 7000 bitki/da, geççi ve uzun boylu çeşitler içinde 6000 bitki /da olmalıdır.
 
12. GÜBRELEME
 
             Ana üründe 21-24 kg /da saf azot ,9 kg/da saf fosfor, II üründe ise 18-21 kg /da saf azot, 9 kg /da saf fosfor uygulanması gerekir. Azotun yarısı ekimle beraber, kalan yarısı ise bitki 40-50 cm (8-10 yapraklı dönemi yani 2. safha) iken, fosforun tamamı ise ekimle beraber toprağa verilmelidir. Örneğin 20-20-0 taban gübresi verilecekse 40-45 kg/da ekimle beraber, üst gübre olarak da üre verilecekse 28-35 kg/da uygulanabilir.
 
 
13. BAKIM İŞLERİ
 
13.1. Seyreltme ve Çapalama : Eğer tohum sık atılmışsa çıkıştan 10-15 gün sonra (4-5 yapraklı dönem) hemen seyreltilmelidir. Bitkinin büyüme konisi bu dönemde toprak seviyesinin altında olduğu için bitki kökten çekilerek seyreltme işlemi yapılmalıdır.
            Bu dönemde çıkacak yabancı otlar çapalanmalı ve toprak yüzeyi hafifçe havalandırılmalıdır. Çapalama yapılırken genç bitkilerin köklerinin zarar görmemesine ve üzerlerinin toprakla kapanmamasına dikkat edilmelidir.
13.2. Ara Çapası ve Boğaz Doldurma : Mısırın 8-10 yapraklı olduğu dönemde (40-50 cm.) ikinci azot uygulamasıyla beraber boğaz doldurma işleminde kullanılabilen çapa veya listerle boğaz doldurma yapılır. Destek köklerin toprakla temasının sağlanması için bu işlem mutlaka yapılmalıdır. Çünkü destek köklerin fosfor ve diğer besin maddelerinin alınımında ve yatmaya karşı destek sağlamada önemli rol oynamaktadır.
13.3. Yabancı Ot Kontrolü : Mısırın çıkış ve ilk gelişme devresinde yabancı otlarla rekabeti çok zayıftır. Bu rekabet su, ışık ve besin maddeleri yönünden olmaktadır. Bu nedenle yabancı ot mücadelesi en kısa zamanda yapılmalıdır.
Yapılan bir çalışmada, Cyperus sp. (Topalak) ‘ın mısır bitkisiyle rekabeti sonunda verim kaybı aşağıdaki tabloda verilmiştir;
 
Tablo- Cyperus sp. (Topalak) ‘ın mısır bitkisiyle rekabeti
 sonunda verim kaybı
Yabancı ot rekabetinin devam ettiği gün sayısı
Verim kaybı (%)
10
10
20
23
30
28
 
Yabancı otla mücadele iki türlü yapılmaktadır;
Mekanik Mücadele: Çapa makinası veya el çapası ile yapıldığı gibi elle yolmak suretiyle yapılabilir.
Kimyasal Mücadele:Yabancı otlarla mücadelede kullanılan herbisitler (ot öldürücüler) üç gruba ayrılır:
Ekim öncesi kullanılanlar
Çıkış öncesi kullanılanlar
Çıkıştan sonra kullanılanlar
 
SULAMA
 Mısır bitkisinin suya ihtiyacı olduğu en kritik dönemi tepe ve koçan püskülü çıkardığı dönemdir.
14.1. Mısırın Su İhtiyacını Bazı Usullerle Belirlemek Mümkündür;
1-Mısır bitkisine bakarak: Sabah saatlerinde yapraklar kıvrılmış ise (soğan yaprağı gibi) sulamak gerekir.
2-Toprak tavının elle kontrolü yapılmak suretiyle: Kök derinliğinden alınan toprak elle sıkıldığında dağılıyorsa sulanmalı, dağılmıyor ve elde de iz bırakıyorsa suya ihtiyaç yok demektir.
3-Elektirikli rezistans ölçücüler yardımıyla
4-Tansiyometreyle
14.2. Çukurova Şartlarında Toprak Yapısı, Sıcaklık, Nem ve Kuraklığa Bağlı Olarak Sulama Sayısı Değişmektedir;
-İlk sulama ikinci gübreleme ve boğaz doldurma işleminden hemen sonra (40-50 cm. veya 8-10 yapraklı dönem)
-Tepe püskülü çıkışından hemen önce
-Döllenme sonuyla süt olum dönemi arasında
-Süt olum döneminde sulanmalıdır. (Koçan püskülü oluşumundan 10-15 gün sonra)
 
HASTALIK VE ZARARLILAR
 
15.1. Hastalıklar:
-Kök, sap ve dane çürüklükleri
-Mısır rastığı (Ustilago maydis)
-Helminthosporium yaprak yanıklığı (H. turcicum, H.maydis)
15.2. Zararlılar:
-Mısır koçan kurdu (Sesamia sp)
-Mısır sap kurdu ( Östrinia sp)
-Yeşil kurt (Heliothis armigara Hb)
-Çizgili yaprak kurdu (Spodoptera Hbn)
-Mısır yaprak biti (Aphid maidis Fitch.)
-Kırmızı örümcek (Tetranychus spp.)
 
HASAT
 
            Mısırın hasat olgunluğuna gelip gelmediğine tanelerdeki nem oranını ölçerek karar vermek en doğru yoldur. Ancak nem ölçme olanağı yoksa tanenin değişimine bakarak karar vermek mümkündür. Hasat zamanı gelmiş bir mısır bitkisinde tanenin koçanla birleştiği yerde (dibinde) siyah tabaka oluşur. Siyah tabaka önce tanenin koçanla birleştiği ve koçan kısmında başlar ve sonra tanenin dip tarafında oluşur. Bıçağınızla taneyi yardığınız zaman siyah tabaka kolayca görülebilir. Bir koçanın olgunlaştığı; koçan ortasındaki tanelerin en az %75’ inin siyah tabakaya sahip olunca kabul edilir.
Fizyolojik olgunluğa eren mısır taneleri yaklaşık %35 oranda nem içerir. Bu dönemde tane normal gelişimini tamamlamıştır, elle hasat edilebilir. Fakat böyle yüksek nemde makinalı hasat danelerin yumuşaklığı dolayısıyla hasat kaybını arttırır.
Makine ile mısır hasadı için en uygun nem oranı %21-28 arsıdır. En ideal hasat zamanı  (minimum kayıp ve kalitenin korunması açısından) tanedeki rutubet oranı %25 dolaylarında olduğu zamandır.
            Tane mısırın erken hasadı, genellikle istenen bir durumdur.
Çünkü Hasat  Erken Yapılacak Olursa;
Sap çürüklüğü ve fırtınadan dolayı daha az yatma olmuş olur.
Erken hasatta, sonbahardaki yağışlara yakalanma şansı veya hasadı önleyecek herhangi bir olumsuz durum önlenmiş olur.
Koçan dökülmesi azalır.
Alım merkezlerinde sıra bekleme olmayabilir.
Alıcıya ürün erken sunulduğu için belki olumlu bir fiyat ve iyi bir ödeme imkanı yakalanabilir.
 
 
 
KAYNAKLAR
 
Anonim, 1981(a), Menemen Toprak Su Araştırma Enstitüsü Raporları, İzmir.
Anonim, 1981(b), Tarsus Toprak Su Araştırma Enstitüsü Raporları, Tarsus.
Anonim, 1983, Akdeniz Zirai Araştırma Enstitüsü, ll. Ürün Tarımı Araştırma- Yayım Projesi 1983 Yılı Gelişme Raporları, Antalya.
Anonim, 1994, D.İ.E., Tarımsal Yapı ve Üretim, Başbakanlık-Ankara.
Anonim, 1998.D.İ.E.,Tarımsal Yapı ve Üretim, Başbakanlık,Ankara
Düzgün, M., Nigiz, N., 1984, İkinci Ürün Mısırda Toprak Hazırlığı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Yayınları. Yayın No:10, S(16-17), ADANA
Kang, B.T.,Moody, K., Adesina, J.O., 1980, Effects Of Fertilizer And Weeding İn No-Tillage And Tilled Maize. (International Institute Of Tropical Agriculture-Nigerya)
Kırtok, Y., 1998, Mısır Üretimi ve Kullanımı, Ç.Ü.Z.K.Tarla Bit. Bl., Kocaoluk Basım ve Yayınevi, S: 78-85, İstanbul.
 
 
 
 
 
 
MISIR BİTKİSİNDE GÜBRELEME
(Dane ve Silajlık)
 
 
Ülkemizde mısır yetiştiriciliği yapılan alanlar her yıl önemli derecede artmaktadır. Hayvan beslenmesinde olduğu kadar önemli bir sanayi bitkisi olan mısır, ülkemizin hemen hemen her yöresinde sulu tarım koşulları altında yetiştirilebilmektedir. Birinci ürün ve ikinci ürün olarak yetiştirilme imkanına sahip olan mısır bitkisi diğer tarla bitkilerine özellikle pamuk bitkisine oranla daha kısa gelişme dönemine sahip çeşitlerle dane mısır olarak yetiştirilebildiği gibi silajlık mısır olarak ta hayvan yemi olarak yetiştirilebilmektedir. 

Toprak isteği bakımından derin yapılı, tın, mili tın ve killi tın topraklarda iyi bir kök gelişmesi göstererek bir dekarlık alanda (1000 m2) yüksek dane verimi (1400-1800 kg) almak mümkündür. Mısır bitkisi fazla su tükettiği için toprağın su tutma özelliği iyi olmalıdır. Toprakta yeterli düzeyde organik maddenin bulunması toprakta suyun tutulmasına yardımcı olabildiği gibi toprağın daha kolay ısınmasını sağlayarak mısır bitkisinin kök gelişmesinin iyi bir şekilde olmasını sağlar. 

Mısır hasadından sonra toprak yüzeyinde kalan mısır saplarının uygun bir parçalayıcı ile parçalanarak toprağa karıştırılması ile toprağa organik madde kazandırılmış olur. Parçalanan sapların kısa sürede toprakta ayrışmasını sağlamak için mısır sapları toprağa karıştırılmadan önce dekara 5 kg kadar %26 N CAN gübresi serpme olarak verilmelidir. Bu gübre uygulaması ile toprağa karıştırılan saplar daha kısa sürede ayrışarak ikinci ürünün daha kolay ekilmesine yardımcı olduğu gibi toprakta organik madde birikimi meydana getirir. Bu şekilde mısırdan sonra ekilecek bitkiye daha iyi bir tohum yatağı imkanı hazırlanmış olur. Mısır tohumunun çimlenmesinden itibaren hızlı bir kök gelişmesi başlar ve mısırda üst gübreleme dönemi olan çıkıştan sonra 7. hafta içinde en gelişmiş kök yapısına sahip olur. Mısır bu özelliği nedeni ile toprağın verimliliğini belirlemede en yi bir test bitkisi olarak kullanılır (Sekil 1).
 


Şekil 1: Mısır bitkisinde haftalara göre kök gelişmesi
Toprağın bünye özelliğinin yanında toprağın pH değeri de mısırın yüksek verim vermesinde etkilidir. Asit ile hafif alkali (5.5-8.0) toprak reaksiyonlarında mısır yetiştiriciliği yapılsa da en yüksek ve kaliteli ürün 6.5-7.5 pH değeri arasında meydana gelir. Mısır bitkisi toprakta yüksek yüksek toprak tuzluluğunda iyi gelişme göstermez, verimde önemli derecede azalma görülür (Şekil 2).



Toprağın pH değeri yüksek ise pamuk bitkisinin gübrelenmesinde izah edildiği gibi toprağa ince öğütülmüş toz kükürt verilmesinde yarar vardır. Mısır bitkisinin kılcal köklerinin büyük çoğunluğunun geliştiği yaklaşık 40 cm kalınlıktaki toprak tabakasının pH değerini bir dekarlık bir alanda bir birim azaltılması için ortalama 80-100 kg toz kükürt uygulanmasında yarar vardır. Bu işlem için toprak analizine göre kükürt kullanılmalıdır. Kükürdün çok ince öğütülmüş olması gerekir. Kattiyetle granül kükürt kullanılmamalıdır. Toprağa taban gübreleme ile birlikte uygulanan toz kükürdün kimyasal reaksiyonlarına ait bilgileri pamuğun gübrelenmesi kısmında daha geniş bir şekilde bulabilirsiniz. Kükürt uygulaması toprağın sadece pH değerini azaltmakta kalmayıp daha önce uygulanan gübrelerden toprakta alınamaz hale gelmiş olan besin maddelerini ve toprakta özellikle mikro besin elementlerinin alınabilirliğini arttırarak yapılan gübrelemenin verim ve kalite üzerine etkisini yükseltir.
MISIR BİTKİSİNDE BÜYÜME VE BESİN MADDESİ ALIMI
Tohum ekiminden sonra toprağın sıcaklığına bağlı olarak, toprakta yeterli rutubetin bulunması durumunda 4-6 gün içinde çimlenme sağlanır. Toprak sıcaklığının 14 oC nin altında olması durumunda veya toprak rutubetinin yetersiz olması halinde tohumun çimlenme süresi uzar. Mısır bitkisi diğer kültür bitkilerine oranla (pamuk-buğday-çeltik gibi) güneş ışığından daha yüksek oranda yararlanarak daha yüksek oranda kuru madde oluşumunu meydana getirir. Bu nedenle, mısır bitkisi toprakta mevcut olan veya gübre olarak verilen besin maddelerinin daha iyi değerlendirerek birim alandan yüksek verim alınmasını sağlar (Şekil-3).



Şekil 3: Işık intensitesinin Fotosentez Oranına Etkisi
Mısır bitkisinin gelişme dönemi itibari ile kuru madde (ürün) oluşumu Şekil-3 te görülebileceği gibi çıkıştan sonra 45-50’nci günlerde çok hızlı bir gelişme gösterir. Bu dönemde bitki kökleri ile topraktan çok fazla besin elementi kaldırır. Bunun için üst gübrelemenin zamanında yapılması alınacak ürün miktarı üzerine etkili olur. Üst gübrelemede veya sulamada yapılacak gübrelemeler alınacak ürün miktarında azalmalara neden olur. 
Mısır bitkisinde ürün miktarını en çok etkileyen besin elementi azottur. Azotun azlığı durumunda çok fazla miktarda ürün kaybı meydana gelir. Mısır bitkisinin gelişme dönemi boyunca kılcal kök bölgesindeki toprak tabakasında bitkiye yarayışlı formda nitrat azotu (NO3-N) miktarının 25-30 ppm den (1 kg toprakta 25-30 mg saf azot) az olmaması istenir bu nedenle gerek taban gübrelemede ve gerekse üst gübrelemesinde verilecek azot miktarı toprak analizlerine göre kullanmak gerekir. Tarım tekniği ileri ülkelerde mısır bitkisinde üst gübreleme yapmadan önce mısır yaprağındaki azot miktarı(nitrat azotu) özel aletlerle ölçülerek üst gübre miktarı belirlenmektedir. Mısır bitkisine verilecek gübre miktarı konusunda yapılmış olan tarla denemelerine göre bir dekara 18-28 kg N (Azot) verilmesi gerektiği , dekara alınan dane ürün miktarının veya slajlık mısırda toplam yaş ağırlık miktarına göre azotlu gübre verilmesi gerektiği belirlenmiştir. 

Mısır bitkisinde ürün miktarı üzerine azottan sonra en etkili besin elementi fosfordur. Topraktaki bitkiye yarayışlı fosfor miktarının yetersiz düzeyde olması verimi(dane oluşumunu) önemli düzeyde etkilemektedir. Bu durum çok farklıgenotipleri bulunan mısır çeşitleri arasında daha belirgin olarak ortaya çıkar. Bazı mısır çeşitleri topraktaki veya gübre olarak verilen fosforu daha iyi değerlendirerek yüksek ürün elde edilmesini sağlar. Toprakta bitkiler için yarayışlı fosfor için birçok analiz yöntemi bulunmakla birlikte genel olarak 1 kg toprakta bitkiler için alınabilir fosfor miktarı 15-20 ppm (1 kg toprakta 15-20 mg P) den fazla olması istenir. Mısır bitkisi topraktan çok fazla miktarda potasyum kaldırır. Çoğu zaman toprak analizlerine göre toprakta yeterli miktarda potasyum bulunduğu belirlenebilir. Ancak, toprakta bulunan yararlı potasyumun tamamı bitki kökleri tarafından alınamaz.
 
Bunun başlıca nedeni topraktaki kil minerallerinin cinsi ve bitkinin hızlı gelişme döneminde ihtiyaç duyduğu yüksek orandaki potasyumu toprağın verme gücünün az olmasındandır. Bitki besin maddesi olark potasyum sadece ürün miktarı üzerine etkili olmayıp bitkinin su kullanım randımanını arttırarak daha ekonomik bir sulama yapılmasını sağlar. Bitki yapraklarının alt ve üst yüzeylerinde bulunan gözeneklerin(stomaların) gündüz saatlerinde açık kalma süresini azaltarak yaz sıcaklıklarında gündüz saatlerinde bitkinin solunum yolu ile su kaybını minimum düzeye indirerek bitkinin su stresine girmesini önler. Bitki dokularının (yaprak ve sapların) daha sağlam yapılı olmasını sağlayarak hastalık ve zararlı etmenlerin zarar derecesini azaltır. Mısır bitkisinde dane verimi yanında dane kalitesinin ve slajlık mısırda ise depolama zamanı içinde fermantasyon kayıplarının az olması istenir. Bitki bünyesindeki potasyum mısırda özellikle kalite üzerine çok etkilidir. Danedeki protein miktarını artırır ve silajlık mısırda fermantasyon kaybını azaltır. 

Mısır bitkisinin toprak ve su tuzluluğuna dayanıklılığı pamuk, çeltik ve pancara oranla daha az bir bitki olmasına rağmen en yüksek ve kaliteli ürünü tuzlu olmayan verimli toprak şartlarında verir. Tuzluluğu yüksek olan topraklarda, toprak tuzluluğunun giderilmesi için toprağın bazı ıslah maddeleri ile ve tuzluluğu olmayan sulama suları ile yıkamaya tabi tutularak toprak ıslah işlemi yapılmaktadır. Bu konuda bir uzmana danışılmalı ve toprak – su analizi yapılmalıdır. Tuzluluğu az-orta düzeyde olan topraklarda ise verim kaybını azaltmak için uygun drenaj yanında toprakta potasyum yeterli düzeyde olsa bile taban gübrelemede potasyumlu gübre kullanmak yararlıdır. Bitki besini olarak potasyum tuzluluğun ortaya çıkmasına neden olan topraktaki Sodyum(Na) elementi ile zıt ilişkilidir. Bu nedenle az ve orta düzeyde tuzlu topraklarda potasyumlu gübreler tuzluluğun etkisini azaltıcı yönde etki yapar. Sulama sularında tuz bulunan sularla sulama yapan üreticilerin yağmurlama sulama yapmamaları ve aşırı karık sulama yerine damla sulama yaparak üretim yapmaları yararlıdır. Damla sulama ile kullanılan su miktarının diğer yöntemlere göre %30-50 oranında daha az su sarfiyatı olması nedeniyle tuzluluğun etkisi daha az görülür.
BESİN MADDESİ ALIMI VE MISIR BİTKİSİNİN BESİN MADDESİ İHTİYACI
Bitkiler besin maddelerini kılcal kökleri vasıtasıyla ile kök bölgesinde bulunan toprağın içindeki suda çözünmüş(erimiş) durumda bulunan besin elementlerinden alırlar. Besin elementlerinin bir kısmı (+) elektriksel yüke ( NH4, K, Na, Ca, Mg, Fe, Cu, Zn, Mn) bir kısmı ise (-) elektriksel yüke (NO3, HPO4, H2PO4, SO4, Cl, H3BO3, MoO4) sahiptirler. + veya – elektriksel yüke sahip bitki besin elementleri, genellikle bitki köklerinin ortama salgıladığı + yüklü Hidrojen (H) ve – elektriksel yüklü hidroksil (OH) ve bikarbonat (HCO3) katyon ve anyonların topraktaki eşdeğer yüke sahip olanları ile değiş tokuş mekanizması ile bitki bünyelerine alırlar. Ancak besin elementlerinde toprak suyunda bulunan özellikle toprak alkali elementler diye isimlendirilen Kalsiyum (Ca), Magnezyum (Mg) ve Potasyum (K) miktarının dengede olmaması önemli bir bitki besini olan Potasyumun bitki kökleri tarafında alınımını engellemektedir.Potasyum ile Kalsiyum (K-Ca) ve Potasyum ile magnezyum (K-Mg) ve hatta Potasyum ile Sodyum (K-Na, tuzlu topraklarda)arasındaki zıt ilişkiler çoğu zaman potasyumun alınmasını engellemektedir. Mısır üretiminde potasyumun çok fazla kaldırılması nedeni ile toprakta K/Ca/Mg’ un dengede olması gerekir. Genel bir kaide olarak topraktaki bu denge baz doygunluğunun% si (Na+K+Ca+Mg=100) olarak Kalsiyumun %60-70, Magnezyumun %10-15’i Potasyumun %5-10 ve Sodyumun %1-5 arasında olması toprak verimliliği bakımından iyidir. Topraktaki besin elementlerinin sadece miktarı değil kendi aralarında oranlarıda çok önemlidir. Bazen fosforun elverişliliği üzerine birçok faktörün olumsuz yönde etkisi olması nedeniyle de fosforun elverişliliği veya diğer bir deyişle bitki tarafından alınabilirliği az olmaktadır. Her ne kadar bazı mısır çeşitlerinin fosfordan daha etkin bir şekilde yararlandıkları belirlenmiş ise de uygulamaya çok geniş bir şekilde geçememiştir. Azotun gerek amonyum NH4 ve gerekse nitrat NO3 formunda bitki kökleri tarafında alınmasında büyük sorun yaşanmamaktadır. Mısır bitkisinin ilk gelişme dönemlerinde aldığı azotun büyük kısmı amonyum formunda azot iken gelişmesinin hızlı olduğu dönemde aldığı azotun %90’ı nitrat formunda azottur. Üre formunda uygulanan azot ise bitkiler tarafından hemen alınmaz ürenin önce bakteri faaliyeti sonucu enzimatik reaksiyonlarla amonyuma ve daha sonra nitrata dönüşmesi gerekir. Mısır bitkisinin gelişme dönemleri itibarıyla topraktan kaldırdığı azot, fosfor ve potasyum miktarı kilogram olarak ve oransal olarak. Bu nedenle taban gübrelemede kullanılan gübreler amonyum formunda azot ihtiva ederler. Üst gübrelemede kullanılan gübreler ise nitrat formunda olması gerekir. Mısırın hızlı gelişme döneminde fazla miktarda azota ihtiyacı olması nedeniyle üst gübrelemede nitratlı gübre kullanılmalıdır.
MISIR BİTKİSİNİN BESİN MADDESİ İHTİYACI
Mısır bitkisi çeşitlerine göre farklı uzunlukta gelişme dönemleri olmasına, dane ve slajlık mısır olmasına göre topraktan aldığı besin maddesi miktarı biraz farklılık gösterse bile ortalama olarak 1 ton dane mısır elde etmek için dekardan ortalama 24 kg saf azot(N), 9 kg fosfor(P2O5) ve 26 kg potasyum(K2O) kaldırılmaktadır (Tablo 1 ve Şekil 4).



Şekil 4: 1 Ton Dane Mısır ile Kaldırılan N, P2O5, K2O
Dekardan alınan ürün miktarı arttıkça topraktan kaldırılan besin maddesi miktarıda artmaktadır. Topraktan alınan besin maddelerinin en çok ve hızlı alındığı dönem çıkıştan yaklaşık 6 hafta sonra ile başak meydana gelmesinden 10 gün öncesine kadar geçen süre içindedir. Aşağıda verilen tabloda mısır bitkisinin 2 ayrı dönemde kaldırdığı besin maddesi miktarı oransal olarak % olarak verilmiştir. Diğer bir ifade ile tüm gelişme dönemlerinde kaldırdığı toplam besin maddelerinin % si şeklindedir.
Tablo 1: Mısır bitkisinin iki farklı gelişme döneminde kaldırdığı besin maddesi miktarları
Dönem çıkıştan sonra gün
Toplam kuru ağırlığın %si
Kaldırılan toplam besinlerin %si
Azot
Fosfor
Potasyum
38.Gün
6
10
17
20
65.Gün
44
50
65
75
 
Bu dönem içinde azotun %70-75’i fosforun %60-70’i ve potasyumun %65-70’i topraktan alınmaktadır.
 
MISIR BİTKİSİNDE GÜBRELEME:
Tarla bitkileri içinde bitkinin toprak üstü kısımlarının tamamı kullanılan (sap, yaprak, koçan, dane) bitkilerin başında mısır gelmektedir. Bu nedenle mısır bitkisinin topraktan kaldırdığı besin maddelerinin toprağa verilmesi gerekmektedir.
Mısır bitkisinin gelişme dönemi içinde çıkıştan sonra özellikle 6. haftadan itibaren çok hızlı gelişme göstermesi nedeni ile üst gübrelemenin diğer bazı tarla bitkilerinde olduğu gibi 2-3 kısım halinde verme imkanı yoktur (Tablo 2 ve Şekil 5).
Tablo 2: Mısırın büyüme dönemleri (gün) ve gübre kullanım oranları.
Besin 
elementleri
0-25
26-50
51-75
76-100
101 <
Büyüme ve gelişme
Çiçek
Dane dolum
Olgunlaşma
Azot (%)
8
35
31
20
6
Fosfor (%)
4
27
36
25
8
Potasyum (%)
9
44
31
14
2
 

 

Şekil 5 : Mısırın büyüme dönemleri (gün) ve gübre kullanım oranları
Mısır yetiştiriciliğinde tohum ekiminden önce son toprak işlemesi ile birlikte ilk gübrelemenin (TABAN GÜBRE) yapılması gerekmektedir. Daha önce açıklandığı gibi topraktan fosfor ve potasyumun tamamı bir defada verilmelidir. Ülkemizde bazı yörelerde su kalitesinin iyi olmaması su miktarının yeterli olmaması, veya bitkinin ihtiyacına göre su verilmesi nedeniyle damla sulama yöntemi ile sulama yapılmaktadır. Sulama sistemi damla sulama ise üst gübrenin de bu yönteme göre yapılması gerekir.
Mısırda taban gübre olarak üç bitki besinli kompoze gübre kullanmak gerekir. Ülkemiz topraklarının genellikle çinko bakımından yetersiz olması nedeni ile üç besinli kompoze gübrenin çinkolu olması ve bitkinin kükürt ihtiyacının karşılanması için kullanılacak taban gübrenin sülfat formunda (SO4) ihtiva etmesi gerekir. Bu amaçla MISIR ÖZEL kompoze gübre üretilmiştir. Bu gübrenin bulunmadığı durumda taban gübre olarak 15-15-15 kompoze veya çinkolu kompoze gübrede taban gübre olarak kullanılabilir. Toprak, potasyum bakımında çok zengin ise 20-20-0 kompoze veya DAP gübresi de Taban Gübre olarak kullanılabilir. Mısır bitkisinin azot ihtiyacının fazla olması nedeniyle üst gübrelemede üre veya %33 N amonyum nitrat kullanılmalıdır. Aşağıda kimyasal formülden de görüleceği gibi üre gübresinin kullanımında üredeki azotun bitkinin alabileceği form olan amonyum (NH4) ve nitrat (NO3) dönüşebilmesi için toprak şartlarında (toprak, pH, bünye, toprak sıcaklığı ve toprakta üre bakterileri konsantrasyonuna) bağlı olarak belirli bir süre geçmesi gerekmektedir.
CO (NH2)2 + 2H2O --- > (NH4 4) 2 CO3
                      
(NH4)2 CO3 -- > 2 NH3 + CO2 + H2O
Bu nedenle üst gübrelemede verilecek azotlu gübrenin bir kısmının üre ve %33N amonyum nitrat halinde olması daha yararlıdır. Çinko ihtiva etmeyen taban gübresi kullanılması durumunda tohum ekim öncesi tohum gübre ile birlikte 2-3 kg çinko sülfat(ZnSO47.H2O) verilmesi yararlıdır. Çinkonun üst gübre ile uygulanmasının yararı çok az görülür. Aşağıda Tablo -- dekardan alınabilen ürün miktarına göre örnek olarak ortalama bir gübre tavsiyesi yapılmıştır. En doğru gübre planlaması toprak analizlerine dayanarak yapılmalıdır
 
 
 
 
Tablo 3: Farklı ürün miktarına göre klasik sulama ile gübre tavsiyesi
Gübreleme
zamanı
Gübre cinsi
kg/da
Dane ürün kg/dekar (silaj ton/dekar)
Dane 1000-1200
Silaj 6-7
Dane 1200-1400
Silaj 7-8
Dane 1400-1600
Silaj 8-9
Dane 1600++
Silaj 9++
Taban gübre
(ekim öncesi)
Mısır özel
18-24-12
45
50
55
60
Üst gübre
(40-50.gün)
Üre
32
35
38
40
Üre
ve
A.N. (%33N)
22
25
28
30
14
14
14
14
 
 
İkinci Öeneri
Taban gübre
(ekim öncesi)
Çinkolu
15-15-15
72
80
88
96
Üst gübre
(40-50.gün)
Üre veya
Üre ve
A.N (%33N)
26
16
14
29
19
14
32
22
14
34
24
14
 
 
Üçüncü Öneri
Taban gübre
(ekim öncesi)
Çinkolu
20-20-0
54
60
66
72
Üst gübre
(40-50.gün)
Üre veya
Üre ve
A.N (%30N)
26
16
14
29
19
14
32
22
14
34
24
14
 
Karık usulü sulama yerine yağmurlama sulama sistemi ile sulama yapılıyorsa üst gübreleme bir defa yerine 2-3 kısım halinde uygulanabilir. Mısır bitkisinin su ihtiyacı dikkate alınarak taban gübrelemeden sonra mısır gübresinin üst gübresi olan azotlu gübreler çıkıştan sonra 30-60 günler arasında 2-3 kısım halinde serpme olarak sıra aralarına uygulanır ve arkasından sulama yapılır. Üst gübrenin sadece üre formunda bir defada uygulanması ve karık usulü aşırı sulama yapılması durumunda ürenin suda çok kolay erimesi nedeniyle katı formdaki üre sıvı forma geçerek mısır bitkisinin kök bölgesinden derinlere yıkanabilir. Bunun nedeni ise üre gübresi suda eriyince + veya – elektriksel yüke sahip olmadığı için toprakta tutulamayıp kök bölgesinden aşağılara doğru yıkanmasıdır.
Damla sulama sistemi ile sulama yapan üreticilerin taban ve üst gübrelemede aşağıdaki hususlara dikkat etmesi gerekir.
-Taban gübrelemede bitkinin ihtiyaç duyduğu azotun %30 kadarı ,fosforun %70-80’i ve potasyumun %70-80’i ekim öncesi verilmelidir.
- Azotun, fosforun ve potasyumun geriye kalan kısmı püskül çıkarma dönemine kadar damla sulamaya uygun gübre formları halinde verilmelidir.
- Püskül çıkarma dönemine kadar yapılan her sulamada gübre kullanılmalıdır.
Dekardan ortalama 1200-1400 kg dane mısır veya 7-8 ton silajlık ürün için aşağıda örnek olarak damla sulama ile gübreleme programı verilmiştir. Bu sadece bir örnektir. Doğru gübreleme için toprak analizi yaptırınız.
Taban gübre: özel mısır kompoze 18-24-12 + %6 S + %1 Zn gübresinden ekim öncesi dekara 30-35 kg verilmelidir. Mısırın gelişme dönemi içinde aylara göre damla sulama ile gübreleme aşağıdaki şekilde yapılmalıdır (tohum ekimi 25 Nisan).
Tablo 4: Damla sulama ile gübreleme programı
Gelişme dönemi
kg/gübre/dekar/ay
%33 N   A.N.
MAP
Potasyum Nitrat
Çinko sülfat
Mayıs
 
6
2
2
0,4
Haziran
 
24
3
6
0,6
Temmuz
 
10
3
2
--
Ağustos
 
--
--
--
--
Eylül
 
--
--
--
--
* Bir sulama günü gübre miktarı = aylık gübre miktarı / aylık sulama adedi
MISIR BİTKİSİNDE BİTKİ BESİN ELEMENTİ NOKSANLIKLARI
Dengesiz ve yetersiz gübreleme sonucu veya sulamanın düzenli yapılmaması nedeni ile element noksanlıklarının ilk belirtileri yapraklarda görülür. Yapraklarda görülen besin elementi eksiklikleri klorofililin parçalanması ve azalması nedeniyle her elemente özgü renk değişimleri şeklinde yapraklarda kendini belli eder. Azot, fosforik potasyum ve magnezyum noksanlıkları tüm bitkilerde olduğu gibi mısır bitkisinde de bitkinin dip kısmındaki yaşlı yapraklarda görülür. Mikro elementler kükürt ve kalsiyum noksanlıkları ise bitkinin tepe kısmındaki genç yapraklarda görülür. Bazı elementlerin eksikliği bitki yaprağında küçülme, daralma, kıvrılma, bitki boyunda kısalma (Bodurlaşma), boğum aralarında daralma şeklinde ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda ise üründe (koçanda- danede) bozulmalar meydana gelebilir. Silajlık ürünlerde ise depolama esnasında bozulmalar ortaya çıkabilir. Bitkilerin dış kısmında gözle görülen bu değişimlerin yanında göz ile görülemeyen ürünün kalitesinde de (dane iriliği, dane dolgunluğu, danede protein oranı gibi) bozulmalar ortaya çıkmaktadır. Bu besin elementi noksanlıklarının görülmesi sadece gübreleme yetersizliğinden meydana gelmez. Toprakta veya bitkideki bazı besin elementleri arasındaki zıt ilişkilerden de ileri gelmektedir. Bazı durumlarda ise iki element veya element grupları arasında olumlu ilişkiler ürün miktarı ve kalitesi üzerine olumlu yönde etkili olabilmektedir.
AZOT: Mısır bitkisinde azot noksanlığı yavaş gelişme ve zayıf büyüme ile kendisini tarlada belli eder. Boğum araları normale oranla daha kısa olur, bitki sapı incelir. Bitki yeteri kadar büyümez. Resim 1’den de görülebileceği gibi azot noksanlığı alt ve dip yapraklarda görülür.



Resim 1 : Azot noksanlığı
Yaprağın uç kısmında renk açılması (sarımsı yeşil) şeklinde görülür ve orta damar uçtan itibaren sararmaya başlar. Yaprak kıyıları (kenarları) önceleri yeşil renktedir. İleri dercede noksanlıkta tüm yaprak ayası sararır ve kurur. Bitkinin en alt yaprakları tamamen sararmış durumdayken üst yapraklara doğru sararma azalır ve bitkinin tepe kısmındaki yapraklar yeşil renktedir. Alt yapraklarda sararmanın başlamasının nedeni fotosentez sonucu alt yapraklarda oluşan proteinlerin hidrolize olması (parçalanması) nedeniyle azotun kolaylıkla ve hızlı bir şekilde üst yapraklara ve bitkinin tepe büyüme noktalarına taşınmasından ileri gelmektedir. Azotlu gübrenin yanında bitkinin kükürt (sülfat) ile beslenmesi mısır bitkisinde % protein miktarının yanında protein kalitesin inde artmasına neden olmaktadır. Mısır bitkisinde bitkinin kükürt ihtiyacı azota oranla çok az (1/9, 1/10 oranında) olması nedeniyle yüksek dozda kükürtlü gübre ile gübreleme yapmak doğru değildir. Azot noksanlığı ürün miktarını en çok azaltan etkendir. Bu nedenle azotlu gübrelemeye ayrı önem vermek gerekir.
FOSFOR: azotta olduğu gibi noksanlık belirtileri ilk önce yaşlı yapraklarda başlar. Yaprak önce koyu yeşil renkli görülür, sonraları morumsu erguvan renge döner. Bu durum çıkıştan sonra fide döneminde genç gövdede de görülür. Tarlaya bakıldığnda mısır bitkilerinde yavaş gelişmenin olduğu gözlenir. Fosfor yetersizliğinden dolayı morumsu erguvan rengin meydana gelmesi bitki yapraklarında protein sentezinin azalmasından ve buna karşılık yapraklarda şekerlerin birikmesinden (artmasından) ileri gelir. Fosfor noksanlığından dolayı gövdenin alt kısımlarında (genç bitkilerde) ve alt yapraklarda antosyen (pigment) birikimi nedeni ile morumsu erguvan renk oluşur özellikle erken ekimlerde çıkıştan sonra havanın ve toprağın soğuk olması bu renk değişiminin şiddetini arttırır fosfor noksanlığının yaprakta belirtisi resim 2’de
(sağdan ikinci yaprak) gösterilmiştir.
 


Resim 2: Fosfor noksanlığı
POTASYUM: Potasyum noksanlığı altta ilk çıkan yaşlı yaprakların uç kısmından ve yaprak kenarları kısmında renk açılmasıyla başlar. Yaprak kıyılarından ve ucundan başlayan renk açılması aşağılara ve orta damara doğru ilerler. Potasyum noksanlığının en belirgin özelliği önceleri orta damarın yeşil kalması ve daha sonra ileri safhada ise orta damarın sararması ve yaprak kıyılarının kahverengine dönüşerek kurumasıdır. Boğum aralarında kısalmalar görülür, başak döneminde başağın uç kısmında dane tutumu olmaz. Başağın uç kısmı boş kalır, başaktaki danelerin sırt kısmı tam dolmaz ve çukur görünümlü olur. Bu durumda verim çok azalır. Potasyum noksanlığının yapraktaki belirtileri Resim 3, danedeki belirtileri Resim 4’ te görülmektedir.





Resim 4: Koçanda potasyum noksanlığı
MAĞNEZYUM: Özellikle hafif bünyeli su tutma özelliği az olan milli ve kumlu topraklarda yapılan mısır yetiştiriciliğinde görülür. Alt yapraklarda damar aralarında küçük nokta şeklinde sarımsı renk açılmaları şeklinde görülür. Magnezyum, bitkiye yeşil rengi veren klorofilin yapısında bulunması nedeniyle eksikliğinde yaprak rengi damar aralarında sarımsı yeşil renkli noktalı hale gelir. Magnezyum noksanlığının yapraktaki belirtileri Resim 5’ te verilmiştir.



Resim 5 : Magnezyum noksanlığı
ÇİNKO : Mısır bitkisinin ilk gelişme dönemlerinde noksanlık belirtisi ortaya çıkar. Bitkini uç kısmındaki (tepe) yaprakların damar aralarında küçük benekler halinde renk açılması görülür ve ileri safhada bu renk açılmaları kırmızımsı bronz renk haline dönüşür. Uç kısımdaki boğum araları kısalır. Koçanda şekil bozukluğu (bükülme) görülür. Özellikle fazla kireçli yüksek ph lı topraklarda ve aşırı fosforlu gübrelemede çinko noksanlığı daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Mısır bitkisinin ilk gelişme dönemlerinde çinko ihtiyacı fazla olduğu için taban güberlemeyle birlikte çinkolu gübre kullanmak gerekir.